Karabük Belediye Başkanı son iki gündür Karabük sokaklarını aydınlatan sokak lambalarının elektriklerinin kesilmesi ve elektrik kesintisinin nedenlerini düzenlediği basın toplantısında Karabük basını ile paylaştı.
Karabük sokaklarının karanlıkta kalmasını üzücü bir durum olarak değerlendiren Başkan Vergili bunun sebebinin ENERJİSA’nın keyfi tutumu olduğunu, bu şekilde Karabük halkının cezalandırıldığını ve ENERJİSA’nın bu tavrının kabul edilebilir bir tavır olmadığını söyledi. Ortada bir usulsüzlük varsa, prosedürde bir hata varsa dava açılabilecek yerlerin belli olduğunu, cezalandırılacak kişilerin Karabük halkı olmadığını sözlerine ekleyen Başkan Vergili ayrıca Karabük sokaklarında yaşanan elektrik kesintisi ile ilgili şu açıklamalarda bulundu.
“Karabük Sokaklarının karanlıkta kalması üzücü bir durum. ENERJİSA’nın keyfi tutumuna göre Karabük’ün elektriklerinin kesilmesi, Karabük halkının cezalandırılması ve ENERJİSA’nın bu tavrı kabul edilebilir bir tavır değil. Eğer ki burada bir usulsüzlük varsa, prosedürde bir hata varsa dava açabilecekleri yer belli. Cezalandırılacak kişi Karabük halkı değil.
ENERJİSA ile 2-3 aydan bu tarafa sık sık yazışmalar yapmaktayız. Bu olayın düzeltilmesi ile ilgili çalışma yapmaktayız. Buna rağmen ENERJİSA bir türlü bizim istemiş olduğumuz kontrol sistemlerini bir türlü yanaşmamaktadır. Yalnız evrakların eksiksiz ve şartsız olarak imzalanması yönünde dayatmaya uğramaktayız. Devlet genelgesinde bir form var. Bu formda A, B, C, D ve E şıkları var. A şıkkı; fatura ile ilgili düzenlemeleri tasdik ediyor, tasdikliyoruz. B şıkkı; faturaya ilişkin aydınlatma tastiki belediyenizle ilgili diyor, tastikliyoruz. C şıkkı; faturaya ilişkin aydınlatma tesisi aydınlatma bölgesinde bulunmaktadır, tastikliyoruz. D şıkkında ise “fatura aydınlatma bedelinin dağıtım şirketlerine ödenmesine ilişkin usul ve esaslar genelgenin 5. Maddesinin 2. Fırkasında belirlenen bilgileri içermektedir” diyor. Bu bilgilerde şunlar: “a- Fatura Numarası, b- Abone Numarası, ilk ve son endeks okuma tarihleri, fatura gönderim tarihi kilovat çeşit tüketim miktarı. En önemli konu da bu. Kilovat çeşit tüketim miktarı. TL cinsi fatura bilgileri. Ayrıca diyor ki olaya ilişkin usul ve esaslar genelgesinin 6. Maddesinin 1. Fıkrasında yer alan şartlar sağlandı, taahhüt ederiz” ifadesi. Bu madde ile birlikte bu imzalanmış oluyor. Biz bunların doğruluğunu taahhüt ederiz maddesi imzalanmış oluyor. Biz diyoruz ki kilovat saat tüketim miktarını bizim kontrol etmemiz gerekiyor. 250 sayaç var. Gelin buna bir esas belirleyelim ve bu 250 sayacı kontrol edelim. Ya da bir otomasyon sistemi kurun. Bunlar çok pahalı bir maliyeti olan bir sistem değil. Biz de harcanan elektriği otomasyon sistemi ile aktarılan verileri belediyemizden monitörden takip edelim. Sizinde işinizi aksatmadan hemen tastikleyelim. Bu arkadaşlar diyor ki; “Hayır, siz genelge doğrultusunda tastikleyeceksiniz” diyorlar. Genelge de bize şöyle bir hak vermiş; “burada bunlara itirazımızın olup, olmayanları işaretleme hakkı vermiş.” Bizde bu doğrultuda itirazımız olan D maddesinde işaretleyip kendilerine 29.05.2012 tarihinde verdik. Ardından tekrar bize baskı uygulayarak Mr. Gerhart vasıtası ile “eğer siz bu şerleri kaldırmadığınız taktirde” anlamı budur “biz elektriği keseceğiz” diye sürekli tehdit edildik. Ben bunu fazla ciddiye almamıştım. Çünkü biz bize verilen görevlerin tamamını yerine getirdik. Bütün evrakları imzaladık. İmzalanmamış bir evrak yok. Sadece dediğimiz “bize eğer bir hak verildiyse, bunu bu şekilde imzalarız, çünkü sizin bir sürü usulsüzlerinizi tespit ettik. Örneğin sokak aydınlatmaları ile ilgili hazineden alacakları bu paranın içersinde, sokak aydınlatmalarında gündüz saatinde enerji harcadığına dair endekslerinde kilovat harcamaları var. Biz söz verdik. Karabük’ün bir lirasını heba etmeyeceğiz. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını biz koruyacağız dedik. Bize uyguladıkları elektriği keseceğiz baskısı karşısında, Karabük’te gece ışığımız olsun diyerek benim bu şekildeki bir usulsüzlüğe, devletin hakkını, yetimin hakkını vermemi isterseniz bu kağıtları boş olarak imzalar veririm. Benim öncelikli vazifem devletin parasını, malını mülkünü korumak. Biz usule uygun olan her şeyi imzaladık. Neymiş efendim D maddesine biz işaret koyamazmışız. O zaman bana devlet bu genelgede bu hakkı niye vermiş? ENERJİSA gibi bir firma kalkıp ta elinde hiçbir yetkin olmadan, yalnızca bir maddeye sığınaraktan Karabük gibi 120 bin nüfuslu bir kentin sokak aydınlatmalarının elektriğini nasıl kesersin. Ben usule uygun hepsini yapmışım. Eğer ben bir usulsüzlük yapmışsam yapabileceğin tek hadise şu; Karabük Belediye Başkanını görevi kötüye kullanmasından dolayı gider davanı açarsın. Eğer ben görevimi kötüye kullanıyorsam ENERJİSA olarak sen Karabük’ü cezalandıramazsın. Yalnız Karabük Belediye Başkanının cezalandırılması ile ilgili davanı açarsın. Eğer ki bende bu noktada ceza alacaksam, bunu çekmek mecburiyetindeyim. Yine söylüyorum; bizim öncelikli görevlerimiz devletin, Karabük’ün bir lirasını heba etmemek için çalışmalar yapmak.
Ben şimdi bu şartlarda bunu imzalasam. Karabük Belediyesine 2,5 yıl sonra 10 Milyon TL gibi bir zimmet çıkmış olsa, bu kimin parası? Normal şartlarda ben bunu imzaladıktan sonra devletin denetleme organları düzgün çalışıyorsa Karabük Belediyesi’ne zimmet çıkması lazım. Ben bunları imzalayan ilçe belediyelerine, İl Özel İdaresine de buradan soruyorum. Bunları incelediler mi? Bunlarla ilgili de savcılığa buradan suç duyurusunda bulunuyorum. Bunların denetimi yapılmadan, tespitleri yapılmadan bu tür evraklar nasıl imzalanabiliyor. Burada şimdi görevi kötüye kullanma ne zaman başlıyor ne zaman bitiyor çok iyi tespit edilmesi lazım. Ben bu tür olayların ilçe belediyelerinde de il özel idaresinde de olduğuna inanıyorum. Yalnız bunu Karabük Belediyesi imzalamamış. Kusura bakmasınlar. Benim arkamda tabi ki iktidar partisi kuvveti yok. Ben bu işin hesabını verirken çok zorlanıyorum. Çünkü 1 TL için savcılıklara çıkarılıyoruz. Onların böle sıkıntıları yok.
Ben bu noktada ENERJİSA ile ilgili her türlü mücadelemi veririm. Bu işin mücadelesini verirken, yanımızda kimler vardı, kimler yoktu bunları da ayrıca değerlendirecek de değiliz. Karabük belki de birkaç gün daha bu sıkıntıyı çekecektir.
Başkan Vergili: "Gece 2.243 kwh, Gündüz 998 kwh Elektrik Harcanmış"
Başkan Vergili yaptığı basın açıklamasında basın mensuplarının sorularını da değerlendirdi. Bir basın mensubunun gece tarifesi yazıyormu sorusu üzerine Başkan Vergili “gündüz okunan sayaç 998 kwh (kilovat saat) gece 2243 kwh. Burada bu tür yanlışlıklar ve tarife farklılıkları var. Ayrıca ilave tüketim diye bir şey yazılmış. Türkiye’de en az kaçak elektriğin olduğu il Karabük. Şu anda ödenen %97’nin karşısında ki %3’lük bir kayıp dünya genelinde taktire şayan bir olaydır. Böyle bir şehirde %3’lük bir kaybı kendine göre çok basit metotlarla, vatandaşın cebinden kayıp kaçak bedeli olarak aldığı gibi, benim şahsi görüşüm hazineden de bir kere daha alabiliyor. Bunların hepsi kar amaçlı kuruluş.”
1922
