24, 25 ve 26. dönem Adalet ve Kalkınma Partisi İstanbul milletvekili ve Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Üyesi Metin Külün sosyal medya hesabı üzerinden Karabük Üniversitesi Rektörü ve YÖK başkanına FETÖ soruları sordu.
Cumhurbaşkanlığına yakınlığı ve medyatik kişiliği ile bilinen Külünk bir Paylaşımında eski YÖK Başkanı Yekta Saraç ve yeni YÖK Başkanı Erol Özvar’a seslenerek; “Karabük Üniversitesi ile ilgili bu bilgilerden haberiniz var mı idi? Var ise ne yaptınız? Yapmadı iseniz hangi gerekçe ile yapmadınız? İddialar ile ilgili adım atmayı düşünüyor musunuz?” Diye sordu ve iddiaları sıraladı.
Külünk 5 madde halinde iddialarını şöyle sıraladı;
“ 1) Karabük Üniversitesinde, İnsan Kaynaklarından Sorumlu Rektör Danışmanlığından sonra, AR-Ge Faaliyetleri Rektör Danışmanlığı görevine getirilen isim kimdir? Karabük üniversitesinde hakkında FETÖ iltisakı ve KPSS sorularının sızdırılması iddiasıyla yargılama süreci devam eden ismi kim görevde tutmakta, niye ve neden korumaktadır? İddialarla ilgili ne dersiniz?
2) Karabük Üniversitesi eski rektörü Refik Polat’ın, bir YÖK üyesi ile birlikte inşaat işleri yaptığına ilişkin iddialar bulunmaktadır? Eski Rektör Refik Polat’ın Kırgızistan Manas Üniversitesine geçiş yaptığı söyleniyor. Doğrumudur? Ne dersiniz?
3) Karabük Üniversitesinde FETÖ iltisakı nedeniyle 6 yıl 3 ay hapis cezası almış bir ismi Rektörlük neden hala görevde tutmakta ve korumaktadır? İddialarla ilgili ne dersiniz?
4) Karabük Üniversitesinde FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınan Daire Başkanları kimdir? Hangi Daire Başkanlarına görev yeri değişliği yapılmıştır? Neden hala görevdedirler? İddialarla ilgili ne dersiniz?
5) YÖK ve Rektörlerimizin FETÖ’ye karşı mücadelede kararlı ve hassasiyet göstermesi gerekmez mi? Üniversitelerdeki FETÖ’cü kadrolaşma ve MUHALİF işbirlikçisi gruplara karşı yükselen YENİ BİR TEMİZLİK YAPILMALI çağrılarına kulaklarını kimler kapamaktadır, neden?
Tüm Üniversitelerimizin kritik kadrolarında çalışan isimlerin kimler olduğu bilinmekte midir? Kadro hareketlilikleri, atamalar, bölüm değiştirmeler, tezler, ihaleler, görevlendirmeler ve bilimsel toplantılar izlenmekte midir? FETÖ ve işbirlikçisi yapılara karşı hassas olunan bir dönemde, YÖK’ün, Sayın Cumhurbaşkanımızın gösterdiği kararlı ve hassas tutuma uygun hareket etmesi gerekmez mi? FETÖ’nün üniversitelerde yeniden yapılandığına ilişkin ciddi iddialar ve belgeler bulunmasına rağmen, YÖK’ün FETÖ ile mücadeledeki ‘görmezden gelme’ tavrının arkasında kimler vardır? Neden çekimser kalınmaktadır? “