13.4 C
Karabük
29 Nisan Pazartesi 2024

İnsani Kalkınma Meselesi

Karabük’ün muhtevası hızlı bir biçimde değişikliğe uğruyor.
Bu yeniden oluşum içinde artık işçi kenti söylemi önemini yitirmiş durumda.
Aslına bakarsanız Karabük işçi kenti oldu ama bunu tarihe miras olarak bırakamadı.
Kentimizde, günümüzde yaşanan ve işçi üzerinden söylem oluşturulmaya çalışan çabaların geçmişle hiçbir bağı yok…
Zaten endüstri kentlerinin emek sömürüsüne uğramış işçi sınıfı profili Karabük’te hiçbir zaman oluşmadı.
Demir-Çelik Fabrikasının KİT oluşu ve özel sektöre ait olmaması işçi sınıfının geleceğini belirledi.
Ekonomik refah işçi sınıfının kendi çıkarlarına yönelik sınıfsal ideolojiye ulaşmasını engelledi.
İşçiler 2010’da özelleştirme sürecinin bir gerçeği olarak KARDEMİR’de bunun acısını yakın süreçte sendikal mücadele sırasında yaşadılar.
301 işçi kapının önüne kondu.
Tepkiler işçilerin geri alınmasına fayda vermedi.
İşçi sınıfının köksüzlüğü ve gelenek oluşturmamış olması bunda etkili oldu.
Aslında sınıf bilinci oluşturamama durumu Türk sosyolojisinin önemli bir sorunu.
Karabük’ün proleterleşememiş işçi sınıfı tanımlaması aslında Türkiye’yi anlamanın da bir anahtarı olmaktadır.
Karabük bu noktada Türk-İş gibi bir sendikal hareketin kuruluşunda rol oynamasına karşın Türk İşçi sınıfı tarihine önemli bir katkı yapamadı.
Zaten kentte geleceği bu anlamda anlamaya yönelik bir çaba da olmadı.
Neden?
Çünkü küp doluyor, refah ise Pi sayısı ile dairenin çevresini hesaplamaya yetiyordu.
Ama şimdi öyle mi?
Ortada ne Pi sayısı kaldı ne de daire.
Refahı azaldıkça bina sayısında artış görülen bir kent oldu Karabük.
Niteliksiz bir büyüme.
Mesele şu…
Demokrasi anlayışı güç kazandıkça …!
Herkes istediğini sınır ve kural tanımadan özgürce yapabiliyor.
Piyasa ekonomisi de bu özgürce oluşumdan nemalanıyor.
Tüketim artıyor.
Üretim azalıyor.
Bu dengesizlik kentteki insanların mutluluğunu doğrudan etkiliyor
Evet Karabük’ün kimliği bu süreçte değişime uğramaya başladı.
Şimdilerde yeni insan halleri sanki bizlerin bir özeti.
Ne demezsiniz…!
Sosyolojik şaşkınlık içindeyiz.
OECD Raporuna göre Türkiye kaliteli yaşam sıralamasında sınıfta kaldı.
Mutluluk liginde sonuncuyuz.
Geçen yıllarda konuya ilişkin olarak Bahçeşehir Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof.Dr. Nilüfer Narlı görüşlerini şöyle açıklamıştı…
Türkiye son 10 yılda altyapısını %9-10 arasında geliştirerek ekonomik büyüme kaydetti.
İstikrarlı bir büyüme kaydedilmesine rağmen insani kalkınma indeksinde 186 ülke içinde 96.sırada olması oldukça çok düşük bir rakam…
Ekonomik büyüme istikrarlı büyüme oluyor fakat arzu edildiği gibi insani kalkınmaya bu durum yansımıyor…!
Türkiye’de sosyal yaşam ve eğitimde kadınlar ile erkekler arasındaki uçurumun çok fazla olması,Türkiye’nin düşük puan almasına ve sosyal eşitsizlik puanının düşük çıkmasına neden oluyor.”
Ne demezsiniz.
Durum bu…!

434

Bizi Takip Edin!

19,607BeğenenlerBeğen
2,093TakipçilerTakip Et
1,445AboneAbone Ol

Diğer Haberler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medya

19,607BeğenenlerBeğen
1,501TakipçilerTakip Et
2,093TakipçilerTakip Et
1,445AboneAbone Ol
spot_img

Diğer Haberler