15.3 C
Karabük
27 Nisan Cumartesi 2024

Yenişehir Sineması Gerçeği

Sosyal medya facebook paylaşım sitesinde bir aydır Karabük ve Safranbolu fotoğraflarını paylaşıyoruz.
Bu fotoğrafların büyük bir kısmı siyah-beyaz…
Yani geçmişe aitler.
Söylemek gerekirse bir nevi tarih olmuşlar.
Her biri kendi içinde çok sayıda anı barındırıyor.
Zaten eski zamanlara ait bu fotoğrafları yayınlama nedenlerimizden biri de bu.
Geçmişle ilgili anıları tazelemek ve bu anılardan yararlanarak sözel tarih çalışması yapabilmek.
Bu sayede çok sayıda Karabüklü ve Safranboluluya ulaşmış durumdayız.
Onlar da sağolsunlar içlerinden geçenleri yazmaktan geri durmuyorlar.
Böylece bizler o yılları yaşamamış ve görmemiş olsak bile anlatılan anılar sayesinde o yılları sanki yaşamış gibi oluyoruz.
Şimdi şöyle bir soru sorulabilir
Bunun bir yararı var mıdır?
Elbette…
Her şeyden önce geçmişle içinde bulunduğunuz anı karşılaştırma fırsatı oluşuyor.
Renkleri ve zevkleri karşılaştırma olanağı doğuyor.
Hayat iyiye mi yoksa kötüye mi gidiyor.
Düşünme ihtiyacı ortaya çıkıyor.
Önlemleri ona göre almak için planlama yapma ihtiyacı hissediyorsunuz.
Her şeyden önce…
Bu ve bunun gibi birçok soruya yanıt arıyorsunuz.
Yaşamı güzelleştirmek ve içinden çıkılmaz hale getirmek bizim elimizde olan bir husus.
Bu bakımdan nereden geldik nereye gidiyoruz sorularının yanıtlarını aramak bizim için çok önem arz ediyor.
Arkadan gelenlere yaşanabilir bir dünya bırakmak için bunu yapmak lazım.
Benden sonra tufan gelse diyorsanız o da sizin bileceğiniz iş tabi.
Karışmak haddimizi aşar.
Ancak insanlığın sorunlarının küreselleştiği bir ortamda sorunları da paylaşmak ve ortak çareler aramak hepimizin mesuliyetinde olsa gerek diye düşünmekteyiz.
Şimdi gelelim esas meseleye…
Yazının başlığına konu olan Yenişehir Sineması ile bu anlatılanların ne ilgisi var diyeceksiniz.
Olmaz mı?
Var tabii ki…
Sosyal paylaşım sitesinde geçenlerde 18 Ağustos 1958’de hizmete açılan YENİŞEHİR sinemasının ilk yapıldığı an ile şimdiki halini konu alan fotoğraflarını yayımladım.
Yüksek Mimar Münci Tangör tarafından yapıldığını söyledim.
Ben Münci Tangör’ün adını ilk kez rahmetli ağabeyimiz Mustafa Yanık’tan duymuştum.
Kendisi Batı Karadeniz Ekspres gazetesinde 06.01.2010’dan itibaren Karabük’ün Belleği ve Tarihi diye bir dizi yazı neşretmişti…
Bunların sayısı 12’yi bulur.
Karabük’ün Belleği ve Tarihi adını taşıyan bu yazı dizisinin dördüncüsünde şöyle bir bilgi veriyor:
“Bulak Yetiştirme Yurdunun mimari Münci Tangör’dür…Değerli okurlarım ben şahsen Münci Tangör’ü görmüş olabilirim.
Belki,ama hiç hatırlamıyorum.Oysa eşi Moris Hanım çok popüler bir kişi olduğu için onu anımsıyorum.Kızıl saçlı,modern görünüşlü,çok şık güzel olan bu hınım kent sokaklarında kendi kullandığı arabasıyla gezen çok havalı bir bayandı…Kısacası kentin modernleşmesine de katkıda bulunmuşlardı.”
Yüksek Mimar Münci Tangör ile ilgili en geniş kapsamlı araştırmayı KÜ Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi öğretim üyelerinden Yrd.Doç.Dr Meltem Özkan Altınöz yapmıştır.
Bu konu ile ilgili makalesi ”Endüstri Kenti Karabük’ün Sosyal Yaşantısının Şekillenişinde Yenişehir Sinemasının Rolü” adını taşımaktadır.
Araştırmasını İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisinde ( cilt.4sayı 1) yayımlamıştır.
Şimdi buradan nereye ulaşmak istedik.
Aşağıda Karabük’te 1953-1963 yılları arasında birçok önemli yapıya imzasını atmış olan rahmetli Yüksek Mimar Münci Tangör’ün kızı Sayın Deniz (Tangör)Kayalı hanımefendi’nin çok güzel anlatımıyla Yenişehir Sinemasının yapıldığı günleri anlattığı sosyal paylaşımını verdik.
Sanki o anları yaşar gibi olduk.
Karabük’ün o yıllardaki havasını teneffüs etme imkanını bulduk.
Kendisine gerçekten çok teşekkür ediriz.
Şimdi hep beraber Sayın Deniz (Tangör) Kayalı’nın olaylara yakından tanıklık etmiş çok Yenişehir Sinemasının yapılışı ile ilgili anılarını okumaya çalışalım:
“Yenisehir sinemasi rahmetli babam mimar Munci Tangör’ün en onemli eserlerinden birdir.
Babam icin en onemli olan sinemanin akustiki idi.
Aylarca projeler çizdi. Istediği akustiki saglamak icin.
Sabahleyin biz kalktigimiz zaman onu masada calisirken bulurduk.
O zaman DemirÇelik’te calismiyordu.
Istanbuldan Genel Müdür Ali Çimen’in daveti uzerine gelmistik.
Istasyonda ev tutmustuk.
Babam sinemanin hem mimarı hem de müteahiti idi.
Çamlıca Kiz Lisesinden , Demir Çelik Ortaokulu’na geldim.
Ailece hergün babamın yaninda , insaatta idik.
Sinema insaatinda kalasin uzerindeki cok buyuk bir çivi ayağıma battı
Günlerce hastahanede yattım
Sinema insaatı 1958 bittiğinde başta babam olmak üzere hepimiz cok mutlu olmuştuk.
Rahmetli Muhsin Ertuğrul Türkiye’de bu kadar güzel akustiki olan hicbir tiyatro ve sinema olmadığını belirtip babama çok iltifat etmisti.
Rahmetli Cumhurbaskani Celal Bayar’da babamı tebrik etmişti.
Lale Oraloglu tiyatrosu.
Genco Erkal , Muammer Karaca tiyatrosu, Kenterler tiyatrosu geldi.
Gişede biletleri Musfik Kenter verirdi.
Daha sonra istanbul’a dönmek istedik.
Fakat kalmamiz icin cok baski ( manevi) yapildi.
Babam genel müdürü ve arkadaslarini kıramadı Demircelikte insaat muduru olarak göreve başladı…”
Bilmeyenler ve onu koruyamayanlar için…
İşte…!
YENİŞEHİR SİNEMASI gerçeği…!

2399

Bizi Takip Edin!

19,607BeğenenlerBeğen
2,093TakipçilerTakip Et
1,445AboneAbone Ol

Diğer Haberler

Sosyal Medya

19,607BeğenenlerBeğen
1,501TakipçilerTakip Et
2,093TakipçilerTakip Et
1,445AboneAbone Ol
spot_img

Diğer Haberler