25.4 C
Karabük
4 Temmuz Cuma 2025
Ana Sayfa Blog Sayfa 132

İşte O gün ve O An…

TBMM’deki son konuşmasında "Endüstrileşmek Milli davalarımız arasında yer almaktadır" sözünü söyleyen Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla 13 haneli Karabük Köyü’nde zamanın en büyük yatırımın temel atma töreni yapıldı. İşte o tarihi an…

3148

Yeşil Yenice

Yenice’nin idari yapı yönünden,1936 yılında Bucak statüsüne getirilmiştir. 1953 yılına kadar idari olarak Devrek İlçesine bağlı kalmış, 1953 yılından 1987 yılına kadar da Karabük ilçesine bağlı kalmıştır. Yenice 4. Temmuz.1987 tarihinde yayımlanan 3392 sayılı kanun ile Zonguldak iline bağlı müstakil ilçe haline getirilmiştir. İlçeye atanan Kaymakamın göreve  başladığı   08.08.l988 tarihinde fiilen  faaliyete  geçmiştir. 1995 yılında Karabük’ün İl olmasından sonra da İlçemiz Karabük iline bağlanmıştır.

Coğrafyası
Batı Karadeniz  kıyı şeridinden  60 km. içeride yer alan Yenice İlçesinin sınırlarını Doğuda Karabük ili, Batıda Devrek ve Gökcebey İlçeleri, Kuzeyde Bartın İli, Güneyde Mengen ve Eskipazar İlçeleri  oluşturmaktadır. Toplam  1150 km2,lik bir alana sahip olan  Yenice’nin yüzölçümünün  önemli bir kısmı ormanlarla kaplıdır. Arazi yapısı Batı Karadeniz  bölgesinin  karakteristik  özelliklerini taşır. Düz ve ova niteliğine  haiz arazi yok denilebilecek  kadar azdır. Meyilli ve engebeli arazi yapısı  tarıma elverişli değildir.

21816

Candaroğlu Beyliğin Başkenti Eflani

Safranbolu’ya bağlı bir bucak merkezi iken, 1953 yılında 6608 sayılı Kanunla ilçe olan Eflani, yurdumuzun Karadeniz Bölgesinde, Zonguldak ilinin doğu bölümünde yer alır. Daha önce Zonguldak ilinin bir ilçesi durumunda iken 550 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Karabük’ün İl olmasından sonra ilçemizde Karabük İline bağlanmış bulunmaktadır. Doğuda Kastamonu İlinin Araç, Batıda Karabük İlinin Safranbolu, Kuzeyde Bartın İlinin Ulus İlçeleri ile çevrilidir. İlçe Karabük İl merkezine 46km. Kastamonu İl merkezine ise 83 km. uzaklıktadır.

1. İLÇENİN TARİHİ:
Eflani ilçesinin tarihi çok eski zamanlara dayanır. İlk çağlarda Eflani İlçesinin bulunduğu yerlerde Bizanslıların hâkimiyet sürdüğü bilinmektedir. Bu yörelerde Bizans hâkimiyeti Anadolu Selçuklu’ların zamanına kadar sürdü. Anadolu Selçuklu hükümdarı, Alaattin Keykubat zamanında Kastamonu ve Eflani yöresi Bizanslılardan alınarak Türk hakimiyetine girmiştir. Eflani 17 yıl kadar 1292-1309 tarihleri arasında Candaroğlu beyliğinin başkenti oldu.

Kastamonu’nun başkent olmasından sonra Eflani bölgenin 2.ci büyük kalesi olarak önemini korumaya devam etti.  1380 yılında Candaroğulları tahtını elde etmek isteyen II. Süleyman Şah bu konuda kardeşine yardım eden Murat Hüdavendigar’a Eflani kalesini verdi. Böylece Eflani Osmanlı hakimiyetine girdi.

1869 yılına kadar Kastamonu Sancağına bağlı kalan Eflani nahiyesi bu yıl yapılan bir düzenleme ile Safranbolu sancağına, Safranbolu sancağı da Kastamonu vilayetine bağlandı.

1 Nisan 1924 de kurulan Zonguldak Vilayetine 1927 yılında Safranbolu kazası ve dolayısıyla Eflani nahiyesi de bağlanmış oldu.  Bu durum 1953 yılında çıkarılan 6608 sayılı kanunla Eflani ilçesi kuruluncaya kadar devam etti.

Karabük’ün 6.6.1995 tarih ve 22305 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 550 sayılı K.H.K. ile bağımsız il olmasından sonra Eflani İlçesi Karabük iline bağlandı.

2. COĞRAFİ DURUMU:

İlçemizin İl merkezine uzaklığı yaklaşık olarak 46 Km’dir . Köylerimiz dağınık bir yapıya  sahiptir. İlçemizin rakımı 910 metre yüzölçümü ise 536 Km²’ dir.

3.İDARİ DURUM VE YAPI:

16.yüzyılın ilk yarısında Eflani’nin Taraklı – Borlu ve Tatay (Daday) kazaları arasında iki ayrı     bölgeye bölündüğü görünmektedir. Eflani, Kastamonu – Bulu Livalarının sınırının geçtiği yerde bulunmaktadır.1530 yılından sonraki belgelerde Eflani, Eflan-i  Tatay ve Eflan-i Bolu şeklinde geçmekte ve kaza olarak görülmektedir.1869 yılında yapılan düzenleme ile Safranbolu kaza olarak  Kastamonu’ya, Eflani de nahiye olarak Safranboluya bağlanmıştır.Eflaninin Tatay(Daday)’a  bağlı kesimi ise bir mukayyit tarafından idare edilmiştir.1953 yılına kadar  Safranbolu’nun nahiyesi olan Eflani 1953 yılında ilçe olmuştur.1995 yılında da Karabük’ün 06.06.1995 tarih ve 22305 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren   550 sayılı  K.H.K.ile bağım sız il olmasından sonra Eflani İlçesi Karabük iline bağlanmıştır.

İlçemiz Merkezinde Eflani Belediyesi adı altında bir belediye mevcuttur. İlçe Merkezi       Candaroğulları, Çelebiler, Çalışlar, Tabaklar, Kayadibi ve Yalacık Mahallesi olmak üzere 6   Mahalleden oluşmaktadır. İlçeye bağlı 54 köy ve bu köylere bağlı 218 yerleşim birimi vardır.

4. NÜFUS DURUMU:>

31 Aralık 2009 tarihi itibariyle Türkiye İstatistik Kurumunun Adrese  Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi çalışmaları neticesinde merkez nüfusu  2.243  köy nüfusunun 7.430 olduğu genel toplamın ise 9.673 olduğu tespit edilmiştir.

5.SOSYAL VE EKONOMİK DURUM:

İlçede Pazartesi günleri büyük bir Pazar kurulmaktadır. Kastamonu İlinin Pınarbaşı-Daday-Araç ilçelerine bağlı köyler ile Eflani köyleri bütün ihtiyaçlarını bu pazardan karşılamaktadır. Çevrede üretilen yumurta,tahıl ve yün  yine bu pazarda satılmaktadır. Ayrıca Pazartesi ve Cuma günleri ilçe kısmen hareketli olmaktadır.
İlçemizde sosyal aktivite olarak kurulan ve özel sektörce açılan bir Spor Salonu faaliyet göstermektedir. İlçemizde Belediyemizce yapılan Aile parkı bulunmaktadır.
İlçe halkının %65’a varan kısmı başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerimize çalışmak üzere göç etmişlerdir. Büyük şehirlere göç olayı belirgin bir şekilde devam etmekte olup, Eflani’nin nüfusu her sayımda dikkate değer bir şekilde azalma göstermektedir.
İlçemizde HP Mermercilik ve Berce Tarım adıyla faaliyet gösteren 1 adet Mermer işletmesi ve 1 adet tarım işletmesi bulunmaktadır.

6.ULAŞIM VE ALT YAPI DURUMU:

İlçe merkezi 26 km.lik asfalt yolla Safranbolu-Bartın devlet yoluna bağlanmaktadır. Yol yaz kış ulaşıma açık tutulmaktadır. Karabük İl merkezine uzaklığı 46.km.dir. Eflani Karaevli arasındaki 22 km lik kısımda genişletme çalışmaları yapılmış olup geri kalan 4 km.lik kısımda önümüzdeki günlerde genişletme çabalarına başlanacaktır.

İlçe merkezi ile ilgili tüm köyler ve ilçe merkezi otomatik olarak telekoma bağlanmıştır.TRT ile ilgili kanallar ve özel kanallar net olarak izlenebilmektedir.Ayrıca TR TCELL  adı altında GSM cep telefonu sistemi 2000 yılı içinde ilçe halkının hizmetine sunulmuştur. AVEA GSM cep telefonu sistemi ise 2005 yılı içersinde, VODAFONE GSM cep telefonu sistemi ise 2006 yılı içerisinde hizmete sunulmuştur.

7.SAĞLIK DURUMU :

İlçemizde bir Sağlık Ocağı mevcut olup bu Sağlık Ocağında 5 doktor, 5 hemşire, 2 Ebe, 3 Sağlık memuru, 6 ATT, 1 memur, 1 Laborant, 1 Radyoloji Teknikeri , 1 Paramedik, 1 Tıbbi Sekreter, 2 Vekil Hemşire, 3 Şoför ve 1 hizmetli (müteahhit işçisi)  görev yapmaktadır.Sağlık Ocağında günlük olarak 150 hastalık poliklinik,enjeksiyon, tansiyon ölçme ve bazı laboratuar işleri yapılmaktadır.2 ambulansla hasta sevki hizmetleri ve 1 röntgen cihazı mevcuttur.

Bilgiler / Karabük Valiliği

21915

Tarihi Mozaik Antik Kent Eskipazar

Eskipazar İlçesi  tarihte HADRİAPOLİS adı ile geçmektedir. Kuruluş tarihi İskenderin ölümü olan M.Ö. 323 den sonraya rastlar. MAKEDONYA İmparatorluğunun parçalanması ile oluşan yeni devletlerden PAFLAGONYA devleti Eskipazar’ıda içerisine alır. Budaklar köyünün Hacıahmetler Mahallesinin bulunduğu yerde HADRİAPOLİS kentinin kalıntıları vardır.

HADRİOPOLİS M.Ö. 68 yıllarınca Romalıların hakimiyetine girmiş daha sonra Romalılar’ı kesin yenilgiye uğratan Selçukluların eline geçmiştir. Harap ve yıkık bir şekilde olduğu için Selçuklular devrinde Viranşehir adını almıştır.

Selçukluların Moğollar’a yenilmesinden sonra 1339 yılında CANDAROĞULLARI’nın eline geçen Viranşehir 1398 yılında Yıldırım Beyazıt’ ın Candaroğluları Beyliğini Osmanlı devletine katması ile Osmanlı Devleti sınırları içine girmiştir.

1894 yılında yayımlanan Kastamonu İl yıllığında, bu bölgeye Viranşehir Sancağı denmekte Safranbolu ve Bartın ilçelerinin bu sancağa bağlı olduğu kaydedilmektedir.

Evliya Çelebi XVII Y.Y. ortalarında Eskipazar yörelerini gezmiş o zamanlar Bayındır Köyünün Bucak olduğunu ve Eskipazar’ın Bayındır’a bağlı olduğu kaydedilmektedir.

1845 yılında Viranşehir Bucak olmuş ve adı da MECİDEYE olarak değişmiştir.

Cumhuriyet ilan edildiğinde Eskipazar’ın bulunduğu yerde 2 han birkaç dükkan ve üç ev olduğu Perşembe günleri Pazar kurulduğu bilinmektedir. Cumhuriyet devrinde bucak olmuş, Pazarının eskiliği nedeniyle ESKİPAZAR adını almıştır. Çankırı İline bağlı 1945 yılında İlçe Merkezi olan Eskipazar” da 1946 yılında ise Belediye Teşkilatı kurulmuştur.

06.06.1995 gün ve 22305 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 550 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Karabük” ün İl olması ile birlikte Eskipazar İlçesi de Çankırı İlinden alınarak Karabük İline bağlanmıştır

ii.İlçenin Coğrafi Yapısı :

1.Genel Coğrafi Yapı:

Eskipazar, Karadeniz bölgesinin Batı Karadeniz bölümü içerisinde yer alır. İlçenin doğusunda Çankırı’nın Çerkeş, Kuzey Doğusunda Ovacık, Batıda Bolu’nun Mengen, Güneyde Gerede, Kuzeyde de Karabük ilimizle sınırlıdır. Yüzölçümü 696 Km karedir. İlçenin köylerinden bir kısmı Elemen dağından çıkarak doğu ve kuzey yönüne çıkan Eskipazar çayı adındaki derenin iki kenarında toplanmıştır. Bu vadideki arazi dar fakat verimlidir. Sebze ve meyve yetiştiriciliğine elverişlidir. Bunlar ilçenin sulak köyleridir.

İlçenin Karabük yolu DDY uzantısı üzerinde bulunan Eskipazar çayının suladığı ve dere diye adlandırılan sahası iklim bakımından en sıcak yeridir. Burası iki tarafı dağlarla çevrili vadidir. İlçede Karadeniz ikliminin karasallaşma nedeniyle biraz sertleşmiş hali görülür

İlçe arazisi batıdaki Meğri dağının doğuya Eskipazar  çayı vadisine dönük dik meyilli ormanla kaplı sırtlar ile doğuya Gerede Çayının büyük bir kavisle Batı-Doğu yönünden Doğu-Batı yönüne dönerek Soğanlı Çayını adını aldığı meyilli geniş düzlükler,meyiller ve yamaçlar, sırtlardan oluşmaktadır.

Eskipazar’ın doğusunda yer alan Ovacık-Çerkeş sınırına kadar uzanan bu sınıra Sırt adı verilir. Bu yörede karasal iklim hüküm sürür. Karadeniz ikliminin ılıklığı ve yağışı buraya pek uzanamaz. Kışlar sert geçer. Eskipazar’ın Aslanlar dan başlayarak bu iklim kendini hissettirir. Eskipazar’ın çayı vadisinde Karabük tarafında kar yokken sırt karla kaplıdır. Sıcaklık farkı bir hayli fazladır.

Eskipazar’ın doğal yapı ve iklim bakımından üç bölgeye ayırmak  mümkündür.
1- Karadeniz ikliminin hüküm sürdüğü ılık, yağışlı yöresi Eskipazar’ın Kuzeydoğusunda Karabük’ün sınırlarından başlayan, Karadeniz Bölgesinin güneyinde yer alan Hanköy’den başlayarak Deresamail, Başpunar, Karahasanlar, Köyceğiz, Ova, Haslı, Kıranköy, Kapucular, Eskipazar, Çaylı, Hamzalar, Büyükyayalar, Yazıboy köylerinin bulunduğu Eskipazar çayı vadisindeki köyler (Dereyöresi).

2- Karasal iklimin hüküm sürdüğü Aslanlar’dan başlayarak yükselen doğuda Çömlekçiler, Söbüçimen’e kadar uzanan Çerkeş-Ovacık sınırına varan sırt yöresi.

3-Eskipazar’ın batısında yer alan yüksek orman köyleri Adiller, Hasanlar, Yalakkuz, Kulat gibi yüksek orman köyleri.

Eskipazar Merkezinin denizden yüksekliği 710 metredir.

3.Ovalar :

İlçenin doğusunda Gerede ve Çerkeş çayının iki kolu arasında Hamamlı, Bayındır, Sadeyaka ovaları uzanmaktadır. Bu ovanın bir kısmı çayır (otlak) bazı kısımları sulaktır.

Ovacık ve Çerkeş sınırına doğru gittikçe yükselen meyilli yaylalar yer almaktadır. Bölükören, Yeşiller, Kapaklı, Söbüçimen gibi ilçenin Karabük Gerede karayolu ve batısında yer alan Keçeler-İmanlar ovası, İlçenin Kuzeydoğusunda Tamuşlar yüksek ovası yer almaktadır. Eskipazar çayının geçtiği batıda Hamzalar, Çaylı, Büyükyayalar, Eskipazar, Kuzeyde Kıranköy, Ova, Köyceğiz, Karahasanlar, Deresamail, Hanköy vadisi verimlidir. Sıcak olduğundan sebze-meyve yetiştirilir. Batıda Yalakkuz orman içerisinde küçük bir ovadır.

Güneyinde, Şerafettinler, Batısında Adiller, Yürecik, Hasanlar,  Kulak yaylaları yer almaktadır.

5.Bitki Örtüsü :

Önceden de belirttiğimiz gibi Eskipazar üç kısma ayrılır. Bozkır bitki örtüsü ilçenin doğusu (Sırt tarafı) Karadeniz’in iç kesimleri etkisi altında bulunan alçak kısım meşelik ve küçük bodur ağaçlarla kaplıdır. (Üçevler-Yörük)

Eskipazar’ın batısında yer alan yüksek kısımları ise ormanlarla kaplıdır. Kuzey ve Kuzeybatısında yüksek kısımlar ormanlıktır.

6.Ormanlar :

Eskipazar Orman İşletme Müdürlüğüne bağlı Çetikören, Kullidere, Eğriova, Eleman ve Kurtça ormanları olarak dört bölgeden ibarettir.

Eskipazar Orman İşletme Müdürlüğüne bağlı 18.743 hektar orman vardır. Buna Yalakkuz ormanları dahil değildir. Ormandaki ağaç türleri Karaağaç, Sarıçam, Köknar, Kayın ve Meşe ağaçları bulunmaktadır. Yine bu ormanlara Eskipazar’ın Güneydoğusunda Bulduk ve Kuzuören ormanları dahil değildir. Bu da gözönüne alınınca Eskipazar’ın Güney, Kuzey ve Batıdan üç tarafı ormanlarla çevrili ve orman bakımından zengin bir ilçedir.

İlçenin Güneydoğusunda Çit ormanları uzantısı Kuzuören, Bulduk köylerine kadar uzanır. Kuzeydoğusunda Hanköy’ün yüksekleri, Doğancılar’ın yüksekleri ormanlarla kaplıdır.

Yalakkuz, Çetikören, Karatepe, Keltepe, Çit ormanları, Elaman dağları en çok orman olan yöresidir.

İlçede mevcut orman potansiyelini değerlendirmek için 1976 yılında Eskipazar Orman İşletme Müdürlüğü kurulmuştur.

8-EKONOMİ VE ÇALIŞMA HAYATI

İlçe Nüfusu geçimini tarım, hayvancılık, esnaflık, işçilik, orman işçiliği, memurluk ve emeklilik gelirleriyle sağlamaktadır.

İlçemizde Sanayi ve Ticaret henüz gelişme safhasındadır. İlçe Merkezinde önemli tesis olarak 1 tekstil Atölyesi, 1 orman ürünleri fabrikası,  2 hindi kuluçka atölyesi ile 4 adet de un fabrikası vardır.

Bilgiler / Karabük Valiliği

20420

Dünya Miras Kenti Safranbolu

1998 Tarihinde İngiliz Arkeolog Dr. Royer MATHEWS başkanlığındaki bir ekip tarafından Ovacık ve Eskipazar yerleşimlerinde yapılan, arkeolojik yüzey araştırma sonuçlarına göre: bu yörede ki en eski yerleşik hayat, erken bronz (Tunç) devrinde başlamaktadır.
Bölge, (Antik devirde) tarihçi Homeros’un İlyada Destanında Paplagonya olarak geçmektedir. Yörede sırası ile Hititler, Frigler, dolaylı yoldan Lidyalılar, Persler, Helenistik Krallıklar (Pondlar), Romalılar, Selçuklular, Çobanogullari, Candaroğulları ve Osmanlılar egemenlik kurmuşlardır.
Safranbolu Kalesinin (Bugün eski Hükümet Konağının bulunduğu tepe) Selçuklu Sultanı II.Kılıç Arslan’ın oğlu Ankara Meliki Muhittin Mesut tarafından 1196 yılında Türklerin kesin egemenliğine alındığı bilinmektedir.
Candaroğlu Süleyman Paşa Safranbolu’yu 1326 yılında kendi egemenlik sahasına katmıştır. 1332 Yılında Safranbolu’yu ziyaret eden İbn Batuta şehrin o günkü durumu ile ilgili ayrıntılı bilgiler vermektedir.
Safranbolu’nun Osmanlılar tarafından ilk olarak alınışı muhtemelen 1354 yılında Osmanlı Sultanı Orhan Bey’in oğlu Rumeli Fatihi olarak bilinen Şehzade Gazi Süleyman Paşa tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu tarihten sonra Safranbolu yine Osmanlılar ile Candaroğulları arasında yer değişmiştir
1.Mehmet’in (Çelebi Sultan Mehmet) Osmanlı birliğini yeniden sağlamasının ardından, 1416 yılında Osmanlı Ordusu Candaroğulları Beyliği’nin üzerine yürümüş ve bu seferde Safranbolu yeniden Osmanlı ülkesine katılmıştır.
Osmanlı döneminde Safranbolu iki kazadan meydana gelmektedir. Birincisi merkezde bulunan “Medine-i Taraklı Borlu” diğeri bugünkü Yörük Köyünde bulunan “Yörükan-i Taraklı Borlu’dur”. Önceleri Bolu Sancağına bağlı bu iki kaza sancağın lağvedilmesiyle 1694’de Bolu Sancağı biri Bolu, diğeride bağımsız Viranşehir Sancağı olarak yeni bir idari yapıya kavuşturuldu. 1811 de bu iki sancak kaldırılarak (2.Mahmut Döneminde) Viranşehir Sancağı kuruldu. Bu sancağın merkezi Safranbolu idi.
1870 Yılında Osmanlı’da idari yapı yeniden düzenlenmiş, Safranbolu kaza yapılarak Kastamonu Sancağına bağlanmıştır. Aynı yıl İlçede belediye kurulmuş ve ilk Belediye Başkanı Hacı Muhammet Ağa olmuştur.
1927 yılında İlçe Zonguldak’a bağlanmış, 1945 yılında Ulus Bucağı, 1953 yılında Eflani ve Karabük Bucakları ilçe haline getirilerek Safranbolu’dan ayrılmışlardır. 1995 yılında Karabük’ün İl olması ile birlikte Safranbolu Karabük’e bağlanmıştır.
Türklerden önce Safranbolu’nun THEDORAPOLİS ve DADYBRA olarak adlandırıldığı, Türklerle birlikte yöreye ZALİFRE adının verildiği, bu adın zamanla TARAKLIBORLU ve ZAĞFİRANBORLU olarak değiştiği bilinmektedir. Bu adlardaki “borlu” eki  kaleli şehir anlamına gelen BORGLU sözcüğünün değişmiş hali olup, latin kökenli şehir anlamındaki “polis”ten farklıdır. İlçenin adı 1940’lara kadar ZAFRANBOLU,  bu  tarihten sonra da son şekli ile SAFRANBOLU haline gelmiştir.
İlçede Osmanlı dönemine ilişkin çeşitli eserler bulunmaktadır. Bunlar arasında Gazi Süleyman Paşa tarafından kiliseden camiye dönüştürüldüğü sanılan ESKİ CAMİİ, Köprülü Mehmet Paşa tarafından 1662 yılında ibadete açılan KÖPRÜLÜ CAMİİ, 1779 yılında yeniden yapıldığı bilinen KAZDAĞLI CAMİİ, 1769’da Sadrazam İzzet Mehmet Paşa tarafından yaptırılan İZZETPAŞA CAMİİ, 1640-1648 yıllarında Cinci Hoca tarafından yaptırılan CİNCİ HANI, eski ve yeni hamamlar ile daha yakın zamanların eseri olan Hükümet Konağı, Frengi Hastanesi, Tokatlı Su Kemeri ve birçok çesme sayılabilir. İlçede ayrıca en eskisi 200 yıllık olduğu tahmin edilen ahşap Türk Evleri bulunmaktadır. Bugün için ilçe’de 1457 eser koruma altındadır.

              Safranbolu ilçe merkezi Batı Karadeniz Bölgesinin denizden kuş uçumu 65 km. iç kısmında yer almaktadır. İlçe kuzeyden başlayarak Ulus (BARTIN), Eflani (KARABÜK), Araç (KASTAMONU), Ovacık (KARABÜK) ve Karabük merkez ilçeleriyle çevrilidir.

              İlçenin toplam yüzölçümü 1013 km2’dir.

              İlçe coğrafi yapı bakımından engebelidir. İlçe merkezinin en alçak noktası 400 metre, en yüksek noktası 600 metre, bütün  ilçenin ise  en alçak noktası 300 metre en yüksek noktası 1750 metredir.

              İlçenin akarsuları ARAÇ ÇAYI, SOĞANLI ÇAYI, OVACUMA DERESİ ve muhtelif derelerdir.
İlçenin iklimi İç Anadolu’nun karasal ikliminden de etkilenen ılıman Karadeniz iklimidir. Yazlar ılık, kısmen sıcak ve yağmurlu, kışlar serin, kısmen soğuk ve kar yağışlı geçer. En yüksek sıcaklık ortalaması 38 derece, en düşük sıcaklık ortalaması -10 derece, yıllık ortalama yağmur 500 mm. ve yıllık ortalama karlı gün sayısı 35’dir. Bitki örtüsü genel olarak ormandır. Ormanlar dışında parça parça tarım alanları yer almaktadır.
            
NÜFUS DURUMU :

              2009 yılı TUİK’in sonuçlarına göre  ilçe merkezinin nüfusu 39.669, köyler nüfusu 11.419 ve ilçenin toplam nüfusu 51.088’dir.

               İlçe merkezinde yaklaşık 17200 hane, köylerde yaklaşık 5.743  hane ve İlçede topam yaklaşık 22.943  hane bulunmaktadır. Buna göre bir haneye düşen ortalama nüfus 3’ dür.

               Okuma yazma çağındaki nüfusun % 93’ye yakın kısmı okur yazardır.

               Halkın tümü müslümandır ve Türkçe konuşur. Etnik yapıda farklılıklar yoktur.

İDARİ DURUM :

              İlçe 2 Belediye, 53 köy ve 27 mahalleden meydana gelmektedir. Merkez, ilçenin güney batısında bulunmakta, köyler ise merkezin doğusunda ve kuzeyinde yer almaktadır.

              İlçe merkezini oluşturan Belediye dağınık bir yerleşim olup 1700 hektar alan üzerindeki 20 mahalleden meydana gelmiştir. Bu mahalleler “Çarşı” diye anılan eski Safranbolu’da, Kıranköy mevkiinde ve Bağlar Mevkiinde olmak üzere şehrin üç kesimde toplanmışlardır.
 
SOSYAL DURUM :

               İlçe halkının sosyal yaşantısını en iyi yansıtan özellik bölgedeki evlerdir. Geniş, iki-üç katlı, 6-8 odalı, ahşap ve kerpiçten yapma evlerin mimarisi ülke içinde ve dışında SAFRANBOLU EVLERİ olarak ün yapmıştır

              Safranbolu Evleri geleneksel özelliğini büyük ölçüde sürdürmüş ayrıca ilçe merkezinde ÇARŞI diye anılan ESKİ SAFRANBOLU bölümü orjinal dokusunu aynen korumuştur. Burada Osmanlı döneminin canlı ticaretini yansıtan hanlar, hamamlar, Yemeniciler Arastası, Demirciler Çarşısı ve Semerciler Çarşısı bulunmaktadır. İlçe merkezinin Kıranköy mevkiinde hızlı bir yeni yapılaşma yaşanmış olup buradaki evlerin çoğu kooperatiflerce yapılmış apartmanlardır. Şehrin daha yüksekteki Bağlar bölümünde de çoğu eski olan iki-üç katlı bahçeli evler bulunmaktadır.

               İlçenin iş ve çalışma hayatı tarımsal faaliyetler, işçilik-memurluk, sanayicilik, ticaret ve turizm üzerine kurulmuştur. Karabük Demir-Çelik Fabrikasının kurulması yöre insanının büyük ölçüde burada işçiliğe yönelmesine neden olmuştur. İlçede ticaret ve sanayi fazlaca gelişmemiş olmakla birlikte yoğun nüfusun ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak halkın bir bölümü de ticaret ve turizmle uğraşmaktadır.

İlçede ülke genelinde olduğu gibi köyden kente göç yaşanmaktadır. Bu göçün bir bölümü köylerden ilçe merkezine yönelik bir bölümü de ilçe dışına yöneliktir.

İlçede 7 spor kulübü bulunmaktadır. Spor faaliyetleri için en önemli tesis, 500 kişi kapasiteli Kapalı Spor Salonu’dur.  Salon tüm müsabakaların yapılmasına uygundur. Ayrıca Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüne ait seyirci tribünleri bulunan çim yüzeyli ve toprak yüzeyli futbol sahası ile sentetik çim futbol sahası bulunmaktadır.

20075

Karabük Merkez İlçe

Antik Devirde “Paflagonya” (Paphlagonia) olarak adlandırılan bölgenin sınırları içinde yer alan ve  yerleşimin erken bronz  devrinde başladığı Karabük ve çevresi, Hititlerin; MÖ 1200 göçleriyle yıkılmasından sonra Frig etkisi altına girmiş, M.Ö.V ve IV.yüzyıllar arasında ise Pers egemenliği altında kalmıştır. Bölgede M.Ö.64 tarihinden itibaren ise Romalıların egemenliği görülmüştür.

X.yüzyılda, yaşanılan toplumsal ve iktisadi bunalım nedeniyle meydana gelen göçler sonucunda Anadolu’da nüfusun boşaldığını gören Bizans yönetimi, Germenler, Slavlar, Katalanlar gibi Avrupa kökenli kavimler yanında Peçenek, Uz, Kuman (Kıpçak) gibi Hıristiyanlığı kabul etmiş savaşçı Türk topluluklarını da Anadolu’ya yerleştirmek zorunda kalmıştır. Bizans’ın bir devlet politikası haline getirdiği bu iskan hareketi Eskipazar ve Eflani’nin pek çok yerleşme noktasından önce Türkleşmesine neden olmuştur.

Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurucusu  Süleyman Şah’ın Komutanlarından biri olan Emir Karatekin, 1082 tarihinde Çankırı’yı fethettikten sonra, Karabük çevresinde bulunan kentlere yönelmiş, 1084 tarihinde Eflani ve Safranbolu’yu ele geçirmiştir. Safranbolu ve çevresi 1416 yılında Osmanlı egemenliğine girmiştir. Karabük Köyü ise Candaroğulları döneminden itibaren, kurulu  olan köyler arasında yer almıştır.

Karabük; Batı Karadeniz bölümünde, Araç ve Soğanlı Çaylarının birleşerek Filyos Çayı’nı oluşturduğu noktada yer almaktadır. İlk önceleri Safranbolu ilçesinin Öğlebeli Köyüne bağlı 13 haneli bir köyaltı yerleşim birimi olan Karabük, Ankara – Zonguldak Demiryolu üzerinde küçük bir istasyon konumunda iken, sanayileşme ile birlikte önemli bir merkez haline gelmiştir.

Ülkemizde 1930’larda başlatılan sanayileşme hamlesinde öncelikli sektör olarak düşünülen Demir-Çelik Endüstrisinin tesislerinin kurulabilmesi amacıyla yapılan fizibilite çalışmaları sonucunda, kurulacak fabrika için limanı olan bir merkezin uygun olacağı tespit edilmiş, fakat güvenlik tedbirleri gerekçesiyle Karabük İstasyonu yakınındaki bataklık saha tercih edilmiştir. 3 Nisan 1937’de temeli atılan fabrika, 6 Haziran 1939’da faaliyete geçmiştir. Buna paralel olarak nüfus yoğunluğunun artmaya başladığı Karabük’te 25 Haziran 1939’da belediye teşkilatı kurulmuştur. 1941 yılında Safranbolu ilçesine bağlı bucak olan Karabük 3 Mart 1953 tarihinde 6068 Sayılı Kanunla Zonguldak İline bağlı bir ilçe haline gelmiştir.

Karabük, 6 Haziran 1995 gün ve 22305 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 550 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Çankırı’dan; Ovacık ve Eskipazar ilçeleri ile Zonguldak’tan; Eflani, Safranbolu ve Yenice ilçelerinin birleştirilmesiyle  Türkiye’nin 78. İli olmuştur.

20207