Kırıkkale ve Karabük arasında çok benzerlikler olduğunu düşünürüm hep. Zira her ikisi de Cumhuriyet döneminin önemli sanayi yatırımlarının yapıldığı, binlerce sendikalı işçinin çalıştığı, geçmişte ilçe iken sonradan il olmuş iki güzide memleketimizdir. Ancak bu yazıda üzerinde duracağım konu Kırıkkale Üniversitesi ile başlayan değişim sürecinin Kırıkkale üzerindeki olumlu yansımaları ile Karabük Üniversitesi ve Karabük arasındaki farklar ve benzerlikler üzerinde olacaktır.
Bundan on yıl öncesine kadar Kırıkkale Üniversitesi şehir içerisine sıkışmış birkaç derme çatma binadan müteşekkil henüz doğum sancıları çeken bir üniversite görünümündeydi. Kırıkkale halkı da henüz üniversite gerçeğini benimseyememiş, öğrencilere karşı soğuk bir tavır gösteren, değişen şartlara uyum sağlamak yerine karşıt bir tutum sergiler durumdaydı. Daha sonra Kırıkkale Üniversitesi büyük bir gelişme göstermeye başladı. Ankara yolu üzerinde büyük bir kampüs alanına geçen üniversite hızla yeni fakülte ve yüksek okullarla tanıştı. Öğrenci sayısı büyük bir artış gösterdi.
İşte bu noktadan sonra Kırıkkale halkı üniversite gerçeğinin farkına varmaya başladı. Şehir çok hızlı bir şekilde yeniden yapılanmaya başladı. Yeni yurtlar ve binalar inşa edildi, ev sahipleri öğrencilere evlerini kiralamak için yarışa girdi, şehrin ana caddeleri kafeler ve restoranlarla doldu, esnaf şehirdeki hareketlenmeden nasibini almaya başladı. Şehirlerarası otobüs firmalarının işleri açıldı, dolmuşçular bayram etti. Sadece hizmet sektöründe yüzlerce insan istihdam edilir hale geldi. Bugün Kırıkkale’ye giden bir kişi şehri on yıl önceki haliyle mukayese ettiğinde inanılmaz bir değişim olduğuna şahit olacaktır.
Gelelim Karabük’ün durumuna. Aslında Karabük’ün şu anki durumu Kırıkkale’nin on yıl önceki durumuna çok benziyor. Şehir halkı hala üniversite gerçeğini tam anlamıyla idrak edemedi. Esnaf yeni yeni değişim için kıpırdanmaya başladı. Belediye üniversite gençliğini şehirle bütünleştirmek için çaba göstermeye henüz başladı. Ancak şuna eminim ki bu gerçeğin farkına varan Karabük halkı çok kısa bir süre içerisinde gerekli zihniyet devrimini gerçekleştirecektir. Zaten bu değişimin fitili bir ateşlendi mi bir daha geri dönüşü yoktur.
Biliyorsunuz geçen hafta Karabük Üniversitesinin Tıp Fakültesi ve iki yeni Yüksek Okul açılması yönündeki talebi Bakanlar Kurulu tarafından kabul edildi. Bu elbette ki bir başarıdır. Öncelikle Rektör hocamızın ve çalışma arkadaşlarının başarısıdır. Belediye Başkanımızın ve Milletvekillerimizin başarısıdır. Belki de çabalarını çok iyi bilmediğimiz isimsiz kahramanların başarısıdır. Her ne şekilde olursa olsun önemli olan Karabük’ün gelişmesi ve değişmesidir. Bunun dinamosu ise Karabük Üniversitesi olacaktır. Artık bu şehirde yaşayan herkes bu gerçeği idrak etmeli bu şehrin geleceğini buna göre inşa etmelidir.
Karabük Üniversitesi gerçekten bu şehirde yaşayan herkesin göz bebeği olmalıdır. Bunu başarabilen bir Karabük inanın ileride ne Teşvik Yasasından ne de onun bunun kavgasından bugün olduğu kadar önemle bahsetmeyecektir.
1155
