10.6 C
Karabük
4 Mayıs Cumartesi 2024

Terörü lanetlemek ama…

Terör bu dünyanın cehennem yüzünü gösteren acı bir gerçeği.
Ülkemizin böyle bir vahşet ile karşı karşıya kalması bir şansızlık olsa gerek.
Terör bir insanlık suçudur.
Soykırımın kardeşi olarak da nitelenebilir.
Ama maalesef bu dünyanın da bir gerçeğidir.
O halde terörü lanetlemek bir insanlık borcudur.
Gösterilmesi gereken insani bir tepkidir.
Ama…
Terörü önlemek için….
Sivil toplum kuruluşlarına büyük görev düşmektedir.
Bu noktada halkı bilinçlendirilmeli ve sivil inisiyatif yönlendirici ve bilgilendirici olmalıdır.
Siyasetin günümüzde çözemediği birçok sorunu yasal sivil örgütlenmeler müdahale ederek önleyebilir.
Türkiye’nin güney bölgesinde terörün kendine kaynak bulmasından yola çıkarak akılcı çözümler üretilebilir.
Bugüne kadar siyasetçilerin sorunu çözememesinde çıkarsal düşüncelerin etkili olduğu görülmektedir.
Bir siyasetçinin sosyal olaylara bakışı ile sivil toplum kuruluşların durumu yorumlaması ve yaklaşımında çok büyük farklılıklar vardır.
Bu fark bugün karşımıza siyaset açısından çözüm giden süreçte çözümsüzlük olarak karşımıza çıkmıştır.
Var olan siyasi belirsizlik ortamından yararlanmak isteyen dış ve iç güçler meseleyi kendi lehlerine çevirerek istenmeyen olayların yaşanmasına sebebiyet vermişlerdir.
Millet olarak bu noktada bize düşen çok büyük sorumluluklar vardır.
her şeyden önce sağduyulu olmak zorundayız.
Evet yaşadığımız olaylar nedeniyle gerçekten çok büyük bir üzüntü içindeyiz.
Bazen üzüntümüzü şiddet noktasında cadde ve sokaklarda görmek istemediğimiz süreçlere taşıyabiliyoruz.
Bu tutumun bize kaybettirdikleri kazandırdıklarından daha fazladır.
Hatta bizi çok daha zor durumlara sokmaktadır.
O nedenle buradan herkese itidal çağrısı yapmak durumundayım.
Herkes duygularını kontrol etmeli.
Hepimiz yaşadıklarımızdan dolayı acı içersindeyiz.
Bu coğrafyada tutunmak,yaşamak öyle kolay bir şey olsaydı bayrağımız kan kırmızısı olmazdı.
Çanakkale Savaşları sırasında şehit verdiğimiz 15’liler(1315=1900 doğumlular) aklıma gelince bu vatanda yaşamanın ne kadar bizlere ağır fatura ödettiğini hissederim.
1915 yılında o zamanki adı ile İstanbul Sultanisi’nden (Erkek Lisesi) 50 öğrenci(kimi kaynaklara göre 55 öğrenci) vatanlarını savunmak için gönüllü olarak Çanakkale Savaşlarına katıldılar.
Hepsi de 18 Mayıs’ı 19 Mayıs’a bağlıyan gece saat 03.30’da Kartepe mevkiinde şehit oldular.
Allah rahmet eylesin.
Bu cennet vatanı bize armağan edenlere rahmet olsun.
Dahası…
Çanakkale Savaşı’na gönüllü olarak katıldıkları ve bu savaşta 10 bin üniversite,70 bin ortaokul öğrencisinin şehit olduklarını kaynaklar yazmaktadır.
Buradan nereye gelmek istiyorum.
Bu güzel vatan hiçbir zaman düşmansız kalmamıştır.
12 Eylülden önce benim de içinde bulunduğum ülkenin gençliğini, sağ sol çatışmasıyla birbirine kırdırdılar.
Şimdi de Türk-Kürt diye birbirlerini öldürmeye mahkum etmiş görünüyorlar.
Silah ve uyuşturucu tüccarları işleri kendilerine göre iyi planlıyorlar.
Bu noktada da onların dedikleri oluyor.
Dün akşam Kürt kökenli kamyon sahibi olan vatandaş, PKK benim de arabamı yaktı diye yakınıyordu.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek kendisini anlatırken Kürt kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım diyordu…
Hatta anne ve babasının hiç Türkçe bilmediğini ve yoksul bir aileden geldiklerini söylüyordu.
Acaba bu olup bitenler ve anlatılanlar bize terörün mahiyeti konusunda bir ip ucu sunmuyor mu?
Ne dersiniz?

618

Bizi Takip Edin!

19,607BeğenenlerBeğen
2,093TakipçilerTakip Et
1,445AboneAbone Ol

Diğer Haberler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medya

19,607BeğenenlerBeğen
1,501TakipçilerTakip Et
2,093TakipçilerTakip Et
1,445AboneAbone Ol
spot_img

Diğer Haberler