Tehlikeli atık tesisi Marzinc için sosyal medyada yapılan yorumlar her geçen gün artıyor. Karabüklüler tepkilerini dile getiriyor. Yapılan bu yorumlardan bize en ilginç olanı sizlerle paylaşıyoruz. Aslen Safranbolulu olan işadamı Ertuğrul Kasacı’nın adeta bir ders niteliğindeki yorumu;
"Bir zamanlar Safranbolu ile Bulak arası baştan aşağı kokulu özel Safranbolu çavuş üzümü bağları ile dolu idi..
Benim çocukluğumda ve gençliğimde 1975 lere kadar hepsi Karabük Demir Çelik’in filtrelenmemiş sulfür oksidi ile öldüler.. 1975 lere kadar KDÇ Safranbolu ve Karabük’e yalnızca dış göç ve kirlilik verdi…
Safranbolu yok olmak üzere iken küllerinden yeniden kendi korunmuşluğu, tarihi, kültürü ve tabiatı ile tekrar doğdu..
Şimdi tekrar öldürmeye mi çalışıyorsunuz…
Ben Makina Mühendisiyim.. Gelişme ve teknolojinin en büyük destekçisiyim ancak "Marzinc" gibi hurdadan hammadde üretiminin ne derece problemli olduğunu ve ne derece çevre katili olduğunuda mesleğim gereği çok iyi bilirim…
Bu tesislerin atıkları dünyada kaynaklı bağlantıları radyografi ile kontrol edilen katodik korumalı konteynerler içinde 60 metre toprak altına gömülürler ve Bu gibi tesisler çevrenin kirlenmesinin en az zarar vereceği yerlere inşa edilir…
Karabük gibi Arboretum ünvanlı ormanların içine değil…
Bundan alıştığınız sülfür dioksit ile beraber çinko buharı ve diğer ağır metallerin tozunu da teneffüs etmeyi öğreneceksiniz…
Hayırlı olsun..
Bu arada naçizane ekleyeyim… Çinko püskürtme işi yapan elemanları biz 2 saatlik vardiyalar halinde ve %100 filtrasyonlu özel oksijen beslemeli tüm vucut maskeleri ile çalıştırırız.. Bunlardan birer tane edinmenizi tavsiye ederim…"
1493
