Bir kaç gün önce,
Arkadaşlarıma anlattım…ama size yeni fırsatım oldu yazmak için..
Bir süpermarket kasasına yakın bir yerde hararetli bir tartışma var..
Muhtemelen sıra tartışması..
Biri Arap…
Yüksek sesinden belli…
Bir vatandaş,
"Irak’lı mı bu ? " diye sordu..
Diğer bir vatandaş, tanıyor ki,
"Suriye’li bu…hatta mühendis.." dedi…
Ben bazen kendime çok kızarım…
Neden mi ?
İşte bunun için,
"Mühendisse mühendisliğini memleketinde yapsın… binlerce işsiz mühendis var ülkemde.. bir de bunlara besliyoruz.." dedim…
Bana bakışından söylediklerimi anladığını hissettim…
Türkçe’yi de kısa zamanda öğrendiler maaşallah…
Parmağıyla yeri gösterdi…
"Bura benim toprak….." dedi….
"Bura nereden senin toprağın oluyor? " diye sordum..
"Hem saygılı ol..kibar ol..senin de olsun…" diye ilave ettim..
"Bura benim toprak…yurt…" dedi tekrar ve eliyle yukarı gösterdi…dili döndüğünce,
"Biz en üstlerde de olacağız .." anlamında bir şeyler söyledi…
Herkes diyaloğumuzu sinemada film izler gibi izledi…
En son,.
"Aslında sen çok haklısın….ben çoktan bırakacağım size memleketi de, gidecek yerimiz yok.." dedim ve girmeden çıktım ….
Anormalsin sen Türkiye…
Tuhafsın…
Bir garipsin…
Hemde çok hastasın sen…
Yaraların var iyileşmeyen…
İç kanamaların var..
Tökezliyorsun…
Tedavi edebilirdin belki kendini…
Ama intihar ediyorsun….
1851
